Yağlanma Sorunu Nereden Geliyor?

Fermuar çekilmiyor mu? Yalnız değilsiniz…Tüm dünyada milyarca insan pantolonla savaş veriyor. Vücutlarımız yağ hücreleri tarafından işgal edilmişse eğer, önce işgal kuvvetlerini tanımakta fayda var:)

Peki vücudumuz neden yağ depolar?

Vücuttaki yağın işlevi, ısı yalıtımını sağlamaktır. Aynı zamanda vücudu darbelere karşı korur.

Uzmanların görüşüne göre, yağ depoları vücudun geleceğe yönelik tuttuğu uzun vadeli banka hesabı gibidir. İhtiyacımız olduğunda, acil durumlarda (kıtlık, açlık durumlarında) kullanmak için.  Fakat 1930 lardan beri bu teorinin doğru olmadığı bilinmekte. Gelecekte kullanılmak üzere depolanmaktan ziyade, yağ hücreleri sürekli sıvı halde vücut dokuları arasında dolaşır. Eğer hücrelerin o anda enerjiye ihtiyacı yoksa, dolaşımdaki yağ, tekrar yağ depolarına geri döner. Yağın vücuttaki bu dolaşımı, beslenme düzeninden ve fiziksel aktivite durumundan bağımsız olarak devam eder. 1948 yılında, yağ metabolizmasının bu işlevi bilimsel olarak belirlendikten sonra, Ernst Wertheimer adındaki Alman biyokimyacı- kendisi yağ metabolizmasının otorite figürü olarak tanınır- şöyle demişti: “Yağ depolarının salınımı ve geri depolanması, insanın beslenme durumundan bağımsız olarak, sürekli gerçekleşen bir olgudur”.

Günümüzde pek çok beslenme uzmanı, karbonhidratların vücudun ana enerji kaynağı olduğunu iddia etse de, bu doğru değildir. Vücudumuz yağ depolarını kullanmadan önce karbonhidratı enerji kaynağı olarak kullanır çünkü yemekten sonra yükselen kan şekerini kontrol altında tutmanın tek yolu budur. Dolayısıyla, eğer pek çok insan gibi, karbonhidrat zengini bir beslenme şekliniz varsa, yükselen kan şekerini kontrol altında tutmak için vücudunuz öncelikle karbonhidratları yakmaya başlar. Bu durumda yağ depolarınız kullanım dışı kalır çünkü vücutta öncelik kan şekerini düşürmektir. Mesela, yağlı bir börek yediniz. Vücudun ilk görevi, karbonhidrat yüzünden yükselen kan şekerini düşürmektir. Çünkü yüksek kan şekeri vücut için çok büyük tehlike teşkil eder. Kan şekeri 2 şekilde düşer. Şekerin bir kısmı enerji kaynağı olarak kullanılmak üzere hücrelere gönderilir. Geri kalan ekstra kısmı da, yağ depolarına ya da kas depolarına gönderilir. Yani daha börekteki yağa sıra gelmeden, vücuttaki yağ depoları arttı bile!

Dolayısıyla, yağ depolarını uzun vadeli yatırım hesabı olarak düşünmek yerine, cebimizdeki cüzdan olarak düşünmek daha doğru bir benzetme olur. Sindirime giren karbonhidrat miktarına bağlı olarak, ekstra kaloriler hemen yağa dönüştürülürler. Yani her yemek sonrasında yağ depolarımız biraz daha artar ama yemekten sonra ve de uyku sırasında tekrar azalır çünkü bu durumlarda tek enerji kaynağı yağ depolarıdır. Vücuttaki yağ depoları belli bir limitin altına düşünce de, açlık hissi hissederiz. Tıpkı cüzdanımızdaki para belli bir miktarin altına düşünce ATM den yeni para çekme ihtiyacı hissetmemiz gibi:)

Leave a comment

Filed under obezite

Leave a comment